Genel Kurul’da, siyasi partilerin “halkın ruh, ruh ve beden sağlığının geliştirilmesi için alınacak tedbirlerin belirlenmesi” amacıyla TBMM Başkanlığı’na Meclis soruşturması açılmasına ilişkin teklifleri sunuldu. çocukları her türlü şiddet, ihmal ve istismardan korurken” başlığı bir araya getirilerek tartışıldı.
Saadet Partisi Grubu adına konuşan Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap şunları söyledi; Eğitim, sağlık ve diğer alanlarda hükümet politikalarının ve çocuklara yönelik desteklerin yetersiz olduğunu savundu.
Çocuklara yönelik bir araştırma komisyonu kurulmasının çok önemli olduğunu belirten Kasap, şunları söyledi: “Ancak 0-18 yaş grubuna verilen değer, daha önce kurulan benzer komisyonlar ve raporlar gibi tozlu raflarda kalmamalı. Türkiye’de yetmez, bu trajedileri daha sık yaşayacağız.” dedi.
“SEBEPLERİ ANLAMAK VE BU NEDENLERİ ORTADAN KALDIRMAK ZORUNDAYIZ”
İYİ Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşcı, son dönemde öldürülen bazı çocukların yaşadığı sıkıntıları anlatarak, çocukları her türlü zarardan koruyacak bir sistem kurulması gerektiğini söyledi.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2020’den bu yana mağdur çocuk sayısında yüzde 42, suça sürüklenen çocuk sayısında ise yüzde 57 artış yaşandığını kaydeden Taşcı, şunları kaydetti: nedenleri ve ortadan kaldırılması Bu nedenlerden dolayı 2015 ile 2023 yılları arasında çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarının sayısı iki katına çıktı. Dava “Suç sayısı artıyor ancak kovuşturma ve mahkumiyet oranı azalıyor. Bu, ilk kez işlenen suçları caydıracak bir sistem kurmamız gerektiği anlamına geliyor. İkinci bir suç işlemekten kurtuluruz” dedi.
“TV DİZİSİ TÜRK AİLE YAPISINA UYGUN HALE GETİRİLMELİ”
MHP Çankırı Milletvekili Pelin Yılık da her gün bir yenisine tanık olunan cinayet, taciz ve şiddet vakalarındaki artışın toplumsal kaygı ve öfkeyi artırdığını söyledi.
Çocuğu terk etme ve istismar ile çocuğa yönelik şiddetin kadına yönelik şiddetten ayrı düşünülemeyeceğini vurgulayan Yılık, şöyle konuştu: “Son dönemde her türlü sosyal medya platformunda, dijital kanallarda şiddetin ve her türlü cinsel sapkınlığın teşvik edildiğini ve artırıldığını görüyoruz. Filmler ve bilgisayar oyunları konusunda denetim mekanizması daha sıkıdır.” “Önlem alınması gerekiyor, özellikle televizyon program ve dizilerinin Türk aile yapısına uygun hale getirilmesi gerekiyor.” dedi.
Yılık, çocukların geleceğe güvenle bakabileceği, şiddet, terk edilme ve hak ihlallerinin korunduğu bir geleceğin inşası için gerekli önlemlerin alınmasının ve mevcut uygulamaların daha da güçlendirilmesinin geri dönülemez bir gerçek olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Son dönemde birçok tehdidin hedefi olan aile kavramının ve çocuklarımızın korunması için gerekli tedbirlerin alınması, her türlü platformda gerekli hassasiyet ve duyarlılığın gösterilmesi gerekmektedir. Çocuklarımızı korumaya yönelik yargı mekanizmaları tüm bu çabalara rağmen yaşananlar bizim bilincimizi aşıyor.” “Kabullenemeyeceğimiz insanlık dışı olaylar nedeniyle aile yapısının ve çocuklarımıza yönelik koruma mekanizmalarının değiştirilmesi, revize edilmesi ve iyileştirilmesi gerekmektedir.”
DEM Mardin Milletvekili Salihe Aydeniz, bu noktada her faili meçhul cinayetin, her faili meçhul cezanın toplumun gerileme sebebi olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bugün bir çocuğun öldürülmesinden bahsediyoruz ama bu çocuk öyle değil. Sadece Narin’i ilgilendiriyor, aynı zamanda Türkiye’de öldürülen, can güvenliği her gün tehdit edilen çocukları da ilgilendiriyor.” ” dedi.
CHP Osmaniye Milletvekili Asu Kaya da tüm kadınların “Can güvenliğimiz yok” diye bağırdığını ancak seslerinin duyulmadığını söyledi.
Daha önce “çocuk” kelimesini taşıyan 8 ayrı komisyon kurulduğunu, bugün dokuzuncusunun kurulacağını belirten Kaya, şöyle konuştu: “Tarih tekerrür ediyor ama ne yazık ki bu büyük Meclis, hükümet bundan ders alamadı. üzücü… Sustun ama sokaklar sessiz kalmadı, sokaklar, sonunda duyabiliyorsun.” zorundaydın.” dedi.
Cezasızlığın hakim olduğunu belirten Kaya, vatandaşların artık bu duruma isyan ettiğini söyledi.
Kaya, soruşturma komisyonu kurulmasının önemine vurgu yaparak, “Umarım bu komisyon kurulur ve istediğimiz sonuca ulaşır, kadınlar ve çocuklar biraz huzur bulur.” dedi.
“YAPTIKLARIMIZ HİÇBİR İŞİ YETERİNCE DEĞERLENDİRMEDİK”
TBMM İnsan Hakları Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Osmaniye Partisi Milletvekili Derya Yanık, 22 milyon çocuğun Türkiye nüfusunun yüzde 26’sını oluşturduğunu söyledi; Çocukların beden ve ruh sağlığını korumak, onları geleceğe güvenle hazırlamak en büyük görevleri olduğunu söyledi.
AK Parti iktidarı döneminde çocukların refahı ve refahına yönelik destek mekanizmaları geliştirdiklerini ve geliştirmeye devam ettiklerini anlatan Yanık, şöyle konuştu:
“AK Parti 22 yıldır hem dünya örneklerini hem de kendi örneklerimizi geliştirerek kadınlar ve çocuklar için yapılabilecek her şeyi yaptı. Bu konuda burada rehavete kapılmayacağız. Kendi partili AK Partililerin tacizine uğrayan çocuklar hakkında burada konuşamayanlar Kandil’e götürüldü. Biz çocuklarımız için elimizden geleni yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. 2002’den bu yana riskleri öngören mekanizmalar kurduk. Sağlıktan eğitime, sosyal hizmetlerden güvenliğe kadar her alanda çocuk haklarının temelini oluşturan gerekli önlemleri almak ve çocuklara yönelik gerekli önlemleri almakla birlikte birçok sektörde devrim niteliğinde uygulamalara imza atarak “toplumun yüksek yararı” ilkesini göz önünde bulunduruyoruz. Çocuklar” konusunda bu çalışmaları hiçbir zaman yeterli görmedik. Bugün kurduğumuz komisyon şunu soruyor: “Güncel ihtiyaçlar ve gelişmeler ışığında neler yapılabilir?”. “Bu, konuyu derinlemesine incelediğimiz bir çalışma. Yaptığımız çalışmaları yeterli bulmadık ve görmeyeceğiz.”
Yanık, sosyal medyanın kontrolsüz kullanımının çocuklar ve aileler açısından ciddi risk oluşturduğunu vurgulayarak, “Çocuklarımızı dijital dünyanın risklerinden korumaya çalışırken, bu kanalları sorumlu bir şekilde kullanmak da bir o kadar hayati önem taşıyor” dedi. değerlendirmesini yaptı.
Tartışmaların ardından bir komisyon kurulmasına karar verildi; Bütün siyasi partiler olumlu oy kullandı. 22 üyeden oluşacak komisyonun çalışma süresi 3 ay olacak ve gerektiğinde Ankara dışında da çalışabilecek.
(AA)