
Bakanlık açıklamasında, Türkiye’nin 2004 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin imzalanmasıyla başlayan iklim eyleminin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2021 yılında dünyaya duyurduğu 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefiyle hız kazandığı ve son iki yılda COP31’e ev sahipliği yapmak için yürütülen mekik diplomasisinin Brezilya’da 5 gün süren müzakerelerin ardından Türkiye’nin zaferine yol açtığı hatırlatıldı.
Açıklamada, Türkiye’nin COP31’e ev sahipliği yapmasının uluslararası görünürlük ve iklim diplomasisinde belirleyici bir konum kazanması açısından büyük önem taşıdığı belirtildi.
Öte yandan konferansta sera gazı azaltım hedefleri, uyum politikaları, iklim finansmanı, kayıp ve zarar mekanizmaları ve karbon piyasalarına ilişkin kuralların belirlendiği oturumların yapıldığı, COP toplantılarında Paris Anlaşması’nın uygulanmasına ilişkin kuralların da belirlendiği kaydedildi.
Türkiye 2009 yılında Kyoto Protokolüne katıldı
Açıklamaya göre, Türkiye, 21 Mart 1994 tarihinde yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne 4 Mayıs 2004’te taraf olmuş, 2009 yılında da Kyoto Protokolü’ne katılmıştır.
Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı 22 Nisan 2016’da New York’ta düzenlenen üst düzey imza töreninde 175 ülkenin temsilcisiyle imzaladı.
Genel hedefi, küresel ortalama sıcaklık artışını sanayi öncesi döneme göre 2 derecenin altında tutmak ve mümkünse 1,5 derece ile sınırlandırmak olan Paris Anlaşması, iklim değişikliği konusunda hukuki açıdan bağlayıcı bir uluslararası anlaşma haline geldi.
Beş yıllık bir döngüyü esas alan Paris Anlaşması uyarınca ülkeler, her 5 yılda bir Ulusal Katkı Beyanları (NDC) sunmakla yükümlüdür.
NET SIFIR EMİSYON HEDEFİ 2053 VE İKLİM KONSEYİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2053 yılına kadar net sıfır emisyon açıklamasının ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye’nin uzun vadeli yol haritasının yapı taşlarını tüm paydaşlarla birlikte belirlemek amacıyla 21-25 Şubat 2022 tarihleri arasında ülkenin ilk İklim Konseyi’ni düzenledi.
Yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı konseyin ardından toplam 217 öneriyle Türkiye’nin uzun vadeli iklim değişikliği politikalarına yön verecek bir yol haritası belirlendi.
Bu yol haritası, İklim Kanunu, NDC, İklim Değişikliği Azaltma Stratejisi ve Eylem Planı ile Uzun Vadeli İklim Değişikliği Stratejisinin hazırlanmasına temel oluşturdu.
BAKANLIĞIN ADINA “İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ” EKLENDİ.
12. Kalkınma Planı’nda “Çevrenin Korunması” başlığı altında Paris Anlaşması ve Türkiye Ulusal Katkı Bildirgesi çerçevesinde ulusal koşullar dikkate alınarak sera gazı emisyonlarının azaltılmasına ve iklim değişikliğine uyum eylemlerinin güçlendirilmesine yönelik tedbirlere yer verildi.
Orta Vadeli Programın (OVP) “Yeşil Dönüşüm” başlığı altında, 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi ve ulusal kalkınma öncelikleri doğrultusunda sera gazı emisyonlarının azaltılmasını destekleyecek hedefler belirlendi. Daha sonra bu alandaki koordinasyon İklim Değişikliği Müdürlüğü’ne devredildi.
Aynı kararname ile “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı”nın adı “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı” olarak değiştirildi. İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Komitesi’nin (İDHYKK) adı da İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Komitesi (İDUKK) olarak değiştirildi.
ULUSAL KATKIDA BULUNANLARIN BİLDİRİMLERİ SUNULDU
Bakanlar Kurumu, Türkiye’nin ilk güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanını (NDC) 6-18 Kasım 2022 tarihleri arasında Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenen 27. Taraflar Konferansı’nda (COP27) sundu.
Türkiye, 2015’teki yüzde 21’lik hedefini 2030 için yüzde 41’e çıkardığını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 24 Eylül 2025’te New York’ta düzenlenen İklim Zirvesi’nde açıkladığı Türkiye’nin İkinci Ulusal Katkı Bildirgesi (NDC 3.0) BMİDÇS Sekretaryası’na sunuldu.
Yeni deklarasyonun bir parçası olarak, sera gazı emisyonlarının 2035 yılına kadar temel senaryoya göre 466 milyon ton CO2 eşdeğeri kadar azaltılması ve emisyonların 643 milyon ton CO2 eşdeğeri ile sınırlandırılması taahhüdü bulunuyor.
TÜRKİYE’NİN İLK İKLİM KANUNU
Türkiye’nin milli katkı beyanları ve 2053 net sıfır emisyon hedefi kapsamında 20 madde ve 2 geçici maddeden oluşan ilk iklim kanunu 9 Temmuz 2025’te yürürlüğe girdi.
Kanunda, iklim değişikliğiyle mücadelede esas olan sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum faaliyetleri, planlama ve uygulama araçları, gelirler, izinler ve denetimler ile bu faaliyetlere ilişkin yasal ve kurumsal çerçeveye ilişkin usul ve esaslar yer alıyordu.
Kurum Bakanı’nın başkanlığında yürütülen görüşmelerin ardından önümüzdeki yıl düzenlenecek COP31 Taraflar Konferansı’nın Türkiye’nin ev sahipliğinde ve başkanlığında yapılmasına karar verildi.
COP27 ADAYLIĞINI DUYURDU
Türkiye, 2022 yılında Şarm El-Şeyh’te düzenlenen COP27’de COP31’e adaylığını ilan etti.
Birleşmiş Milletler himayesindeki Batı Avrupa ve Diğerleri Grubu’nun (WEOG) üyesi olan Türkiye ve Avustralya da aday oldu.
İki ülke arasındaki müzakere süreci yaklaşık 2 yıl sürdü ve taraflar, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 80. oturumu kapsamında 22 Eylül’de New York’ta bir araya geldi.
Bu kapsamda Bakan Kurum, Avustralya İklim Değişikliği ve Enerji Bakanı Chris Bowen ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın İklim Değişikliği Özel Temsilcisi COP29 Başkanı Muhtar Babayev ile diplomatik çalışmalar gerçekleştirdi.
Süreç, 10 Kasım’da Brezilya’nın Belem kentinde başlayan COP30 Taraflar Konferansı’nda tamamlandı.
196 ÜLKENİN LİDERLERİ TÜRKİYE’DE BULUŞACAK
Gelecek yıl düzenlenecek, dünya liderleri zirvesinin de yer aldığı COP31 Taraflar Konferansı’nın Türkiye’nin ev sahipliğinde ve başkanlığında yapılmasına karar verildi.
Avustralya’nın, COP31 Başkanı tarafından atanan ve yalnızca müzakere süreçlerinin bir parçası olarak atanan “Müzakere Başkanı” rolüyle sürece destek vereceği ve COP Öncesi’nin Pasifik ülkelerinden birinde Avustralya liderliğinde gerçekleştirileceği konusunda anlaşmaya varıldı.
Türkiye, “hiçbir ülkenin geride bırakılmayacağı, daha adil ve kapsayıcı bir diplomasi” hedefiyle etkinliğe ev sahipliği yaptı.
Türkiye’nin ilk kez ev sahipliği yapacağı COP’ta 196 ülkenin liderleri iklim krizine yönelik taahhütlerini, politikalarını ve çözüm önerilerini tartışacak.
“Türkiye, küresel ölçekte öncü bir oyuncu haline geldi”
Bakan Kurum, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede hayata geçirdiği konuları paylaşan NSosyal’den mesajında şu ifadeleri kullandı:
“21 yıldır hayata geçirdiğimiz çığır açan kararların ardından iklim değişikliğiyle mücadelemiz, COP31 Taraflar Konferansı’na ev sahipliği yaparak taçlandırıldı. Türkiye, bu tarihi adımlarla dünyadaki çevre politikalarını belirleyen en büyük platformlardan birinin başına geçerek, iklim değişikliğiyle mücadeleyi sadece takip eden değil, yönlendiren küresel bir oyuncu haline geldi.”
